Yuğ Töreni
İslam öncesi Türk toplumlarında uygulanan cenaze törenlerinin temeli Şamanizm’de aranmalıdır. Eski Türk Şamanizmine göre ölen kişinin ruhunun insanlara zarar vermesini önlemek için “yuğ” törenleri yapılırdı ve törenin ardından “ölü aşı” adı verilen yemek ikram edilirdi. Ölen kişinin ruhunu teselli etmek için verilen bu yemek, sadece yaşayanlara değil, ölenlere de ikram edilirdi. Eski Türklerde cenaze törenine “yuğ” veya “yoğ” adı verilirken, o törende söylenen sözlere “yuğ” adı veriliyordu. İslam öncesi Türk devletlerinde, hayatını yeni kaybeden kişinin, ahiret dedikleri şeye alışık olmadığı için ailesini, arkadaşlarını ve hayvanlarını da yanına almaya çalışacağına inanılırdı. Bu nedenle ölenlere “ye iç bize ve hayvanlarımıza dokunma” denildi. Bunun nedeni merhumun muhtemelen törende hazır bulunmasıydı. Yugi’nin yas törenleri ağlama, yüz yırtma, saç kesme ve atları çalıştırma gibi bir dizi uygulamayı içeriyordu. Ölen kişinin vefatından sonraki 3, 7, 20, 40 ve 52. günlerde ölü aşı adı verilen yemek ikram edilir. Sonraki günlerde ve ölüm yıldönümünde verildi.
Yoğ (ölü aşı) (yug /yog) terimi, Eski Türkçede aş anlamının yanı sıra matem anlamına da gelmekte olup bu terimlere ilk defa Orhun Yazıtlarında rastlanmaktadır. Gerek Divânü Lugati’t Türk’te gerekse Kutadgu Bilig’de “yog”; matem, yas şeklinde geçmektedir. Bu törenlerde ölen kişinin ardından söylenen sözlere de sagu (ağıt) denilmektedir. Hemen hemen tüm Türk toplumlarında ağıt geleneği vardı.